13 Kasım 2017 Pazartesi

Upuzun İsimli Filmler 1/2

Bazı filmlerin isimleri çok uzun, isminin uzun olması kısa isimle anılmamalarını gerektirmiyor ama.
(Dr. Strangelove Yahut Endişe Etmeyi Bırakıp Bombayı Sevmeyi nasıl Öğrendim?

Deli bir general nükleer bir savaşı tetikleyecek hamleyi yapar ve bir oda dolusu politikacı ve general onu durdurmak için delice şeyler yaparlar. Stanley Kubcrick'in yönettiği bu filmde Peter Sellers üç rolde, ayrıca Sterling Hayden, Keenan Wynn, George C. Scott gibi önde gelen oyuncular var.


The Incredibly Strange Creatures Who Stopped Living and Became Mixed Up Zombies1963 
 (Yaşamaktan Vazgeçip Kafası Karışık Zombilere Dönen İnanılmaz Tuhaf Yaratıklar)
Bu müzikal-korku filminin adı aslında "Yaşamaktan Vazgeçen İnanılmaz Tuhaf Yaratıklar, Yahut Nasıl Çılgın Bir Zombiye Dönüştüm" iken Kubrick'in filminin adını andırdığı için dava edilmekten çekinen prodüktörü tarafından son anda değiştirilmiş. Yönetmen Ray Dennis Stacer aynı zamanda baştolde arz-ı endam etmekte. Jerry, sevgilisi Angie ile gittiği karnaval yerindeki falcıdan çok kötü şeyler olacağını öğrenince morali bozulur. Bunu üzerine karnavalda dansçı olan kızkardeşi Carmelita'yı görmeye gider, kuliste hipnotize edilir ve ruh hastası bir katile dönüşür.




(Ah Babacım, Zavallı Babacım, Annem Seni Dolaba Astı ve Bu Yüzden Çok Üzgünüm Ben)

Kadın, kocası ve çocuğu ile tropikal bir yerde tatile çıkar. Sorun kocasının çok uzun süre ölmüş olması ve kadının kocasını doldurup her yere yanınd ataşıyor olmasındadır.

Jane Russel'ın başrolde olduğu bu film Weekend at Bernie's filminin habercisiydi aslında. Yönetmen: Richard Quine ile adı filmin künyesinde yer almayan Alexander Mackendrick.



(Jean-Paul Marat'ın Charenton Tımarhanesi'nde Marquis de Sade Yönetimindeki Hastalar Tarafından İşkence Edilişi ve Öldürülüşü)
Başarılı bir tiyatro eserinden sinemaya uyarlanan bu film kısaca Marat / Sade olarak da biliniyor. Akıl Hastaları bir tiyatro oyununda Marat'ın son günlerini canlandırmak istiyor ve Sade oyunu yönetiyor. 
(Yönetmen: Peter Brook)



Those Magnificent Men in Their Flying Machines: Or, How I Flew from London to Paris in 25 Hours and 11 Minutes - 1965
(Şu Muhteşem Adamlar ve Onların Uçan Makineleri: Ya da Londra'dan Paris'e Nasıl 25 Saat 11 Dakikada Uçtum?)
Bizde "Cesur Pilotlar" adı ile gösterilmiş olan filmin yönetmeni Ken Annakin. Bir gazete Londra ile Paris arasında bir uçuş yarışı düzenler. Dünyanın dört bir yanından gelen uçuş ekiplerinin katıldığı şenlikli bir yarış olur... Sonra gelsin sabotajlar..





7 Kasım 2017 Salı

Kısa Film Öyküleri

Sinema üzerine kitaplar beni ayrı bir heyecanlandırıyor. Kısa film son yıllarda takip etmeye çalıştığım, üzerine kafa yorduğum bir üretim biçimi. Seyyah Kitap'tan bir kaç gün önce çıkan Remzi arabulut'un hazırladığı Kısa Film Öyküleri heyecan verici bir çalışma. Sinema ve edebiyat birliklteliğine birkaç düğüm daha atacak bir çalışma. Tanıtım bülteninde şöyle yazıyor: 

"Türk edebiyatının seçkin 34 yazarı birer kısa film öyküsüyle yer alıyor. Hakan Bıçakcı, Nedim Gürsel, Işıl Özgentürk, Mesut Kara, Hüseyin Alemdar, Sabri Kuşkonmaz, Tarık Günersel, Cengiz S. Asiltürk kitapta yer alan 34 isimden bazıları. Türkiye’de kısa filmin gelişmesinde önemli bir pay sahibi olan yönetmen Hilmi Etikan’la kısa film üstüne yapılan uzun bir söyleşiyle başlayan kitabın editörlüğünü ise sinema yazarı Rıza Oylum yaptı. Kısa Film Öyküleri özellikle genç yönetmenler için önemli bir kaynak görevi görecek."
Birbirine benzemeyen 34 farklı senaryoyu peşpeşe okuduğunuzda sizin de zihninizde koskocaman bir Türkiye fotoğrafı canlanacak. Bu kitabı benim için önemli yapan unsurlardan bir tanesi, de kısa film senaryolarımdan bir tanesinin kitaba dahil edilmiş olması.

Kısa Film Öyküleri, Seyyah Kitap, 204 Sayfa, Kasım 2017

3 Kasım 2017 Cuma

Paul Auster'la Konuşmalar

Edebiyatla ilgili olanlar elbette Paul Auster'ı iyi tanırlar. Agora'dam geçtiğimiz günlerde çıkan bu kitap Paul Auster ile farklı tarihlerde, farklı isimlerce yapılmış ropörtajlardan oluşuyor. Sinemaseverleri ilgilendiren kısmı ise "Smoke" ile başlayan ilk adımlarından "Yanılsamalar Kitabı"ndan çok iyi tanıdığımız dünyayı anlattığı "The Inner Life of Martin Frost" adlı son filmine kadar, ünlü yazarın yönetmenlik ve senaryo yazarlığı tecrübelerine ışık tutuyor olması.

Kitabın tek olumlu yönü Auster'da, bir filmin ilk nüvesi nasıl ortaya çıkıyor, yakaladığı fikir hangi adımlardan geçerek senaryoya dönüşüyor, kaç kez sil baştan yapıyor, oyuncular nasıl seçiliyor, öyküsünü nasıl filme alıyor; sinemacı olarak öyküye bakışı ile edebiyatçı olarak anlatacağı öyküye bakışı nasıl gibi hususlara açıklık getiriyor olması değil, kitap kurtlarının yıllardır önce inceden inceye yollarını kaybedip sonra yeniden buldukları o dünyalara bu kez farklı kapılar açıyor olması.


Paul Auster'la Konuşmalar 
Derleyen: James M. Hutchisson
Agora Kitaplığı - 2017